Çocuğunuzun Kalbi
Çocuğunuzun kalbi, hamileliğin ikinci ayının sonunda tamamen oluşmuş olan ilk organdır. Vuruşunu ilk kez duymak önemli bir kilometre taşıdır; bebeğinizin yaşıyor ve büyüyor olduğunu gösterir. Kalp bizi hayatta tutan önemli bir organ olmanın yanı sıra, kültürümüzde kalbin çok daha fazla anlamı vardır; birbirimize ve çocuklarımıza duyduğumuz sevgiyi sembolize eder.
Kalp Sorunu Varlığı
Kalp bizim için çok önemli olduğu için, bir sorunu olduğunda, özellikle de bir çocuğun başına geldiğinde, çok daha rahatsız edicidir. Çoğu insan çocuklarda kalp hastalığı olabileceğini düşünmez ve hiç kimse çocuklarının başına gelmesini istemez ve de beklemez.
Ne yazık ki, çocukların kalp problemi olması oldukça yaygındır. Her 1000 çocuktan yaklaşık 8’i, doğuştan kalp hastalığı (DKH) olarak da bilinen kalpte doğuştan kusurla doğar ve bu da onu en yaygın doğuştan hastalık yapar. DKH, bebeğiniz doğmadan önce veya sonra, çocukluk döneminde veya bazı durumlarda yetişkinliğe kadar teşhis edilemeyebilir. Hafif vakalarda asla teşhis edilemez. Diğer taraftan, doğuştan kalp kusuru olmadan doğan çocuklarda da büyürken kalp hastalığı ortaya çıkabilir.
Umudunuzu Kaybetmeyin
İster kalp hastalığı olan bir çocuğun ebeveyni olun, ister doğuştan kalp hastalığından kurtulan bir yetişkin olun, umudunuzu kaybetmeyin. Kalp kusuru ile doğan çocukların yaklaşık %90′ ı günümüzde yetişkinliğe kadar hayatta kalmaktadır. Artan tedavi ve ameliyat başarıları nedeniyle, artık doğuştan kalp hastalığı ile yaşayan her zamankinden daha fazla yetişkin var. Dolayısıyla, kalp hastalığı olan çoğu çocuk, yapabilecekleri konusunda çok az sınırlama veya hiç sınırlama olmaksızın dolu bir hayat yaşayacaktır.
Çocuğunuz bir kalp kusuru ile doğarsa veya çocukluk döneminde bir kalp sorunu geliştirirse, şüphesiz pek çok sorunuz olacaktır. Ancak, doktorunuzdan veya diğer kaynaklardan cevap ararken, yeni tedavilerin ve teknolojilerin çocuklarınız için sonuçları iyileştirmeye devam ettiğini unutmayın.
Doğuştan kalp hastalığı olan bir çocuğa sahip olmak, insanların kendilerine en çok yardım edebilecek kişilerden (aile, arkadaşlar, destek grupları vs.) kaçınmasına neden olabilir. Ama unutmayın, yalnız başına mücadele etmek zorunda değilsin. Başkaları da aynı soruyu soruyor: Çocuğum iyi olacak mı? Normal bir hayat sürebilir mi?
Aynı sorularla mücadele eden diğer ailelerle tanışmak için diğer hastaların ve ailelerin hikayelerini okuyun. Doktorlarınızla konuşmaktan çekinmeyin. Gerekirse, onlardan size anlayabileceğiniz bir şekilde açıklamalarını isteyin, böylece neler olup bittiğini ve gelecekte tedavi ve bakımınızın nasıl olacağı hakkında daha detaylı bilgi sahibi olursunuz.